İLİŞKİLER PART – 3
İlişkinin yolunda gitmediğinin farkındayız. Farkındayız değil mi? Öyleyiz bence çünkü mutsuzuz, sürekli kavga ediyoruz, birbirimizi anlamıyoruz, özlemiyoruz artık ya da heyecanlanmıyoruz. İlişkide "ayrılık" kelimesi ne kadar erken söylenirse ilişkinin o kadar erken yara alacağını söyleyebiliriz. Ayrılmak bir ilişkinin en son noktasıdır. Sürekli ayrılmak ve barışmak aynı şekilde ilişkiyi derinden yaralar. Tarafların birbirlerini terk etme ile tehdit etme konusu da buna benzerdir.
Ayrılmayı zorlaştıran şeylerden biri sonrasını düşünmektir. Ayrılamama, ayrılma konuşmasını nasıl yapacağını bilmeme, ayrılmanın acı vereceğini düşünme bu süreçte kişilerin aktif rol almasının önüne geçebilir. Bazen taraflardan biri ayrılmak ister ama bunu açıkça ifade edemediği için karşısındakini yok sayarak ya da ona kötü davranarak onun kendisinden ayrılması için ortam hazırlamaya çalışır. Ayrılma kararını veren karşı taraf olsun düşüncesinin oldukça yaygın olduğu görünmektedir. Sorumluluk alan taraf olmayı kimse istemiyor gibi görünüyor.
Ayrılmayı zorlaştıran durumlardan bir diğeri de başarısızlık korkusudur. “Ailem, arkadaşlarım bu kişinin bana uygun olmadığını söylemişti, onları karşıma aldım şimdi ben bu ilişkiyi yürütemedim diyemem.” Özellikle boşanmış çiftler için toplumun başarısız etiketi yapıştırması kişilerin günlük hayatını da zorlaştırabilir. Boşanmış erkek / boşanmış kadın algısı maalesef toplumda henüz iyi bir noktada değil. Ayrıca boşandıktan sonra bireylerin ekonomik durumunun değişmesi durumu da onların ayrılık konusunu ertelemelerine neden olabilmektedir. Aynı şekilde arada çocuk varsa çocuk için evliliği sürdürmek algısı da yanlıştır.
“Onsuz yapamam.”, “Başkasını bulamayacağım.”, “Yalnız kalacağım.” şeklindeki varsayımlar bireylerin ayrılma sürecini zorlaştırmaktadır.
Sağlıklı olanı ilişkiyi bitirme kararını açıkça konuşmaktır. Bu ilişkiye iki kişi başladınız, iki kişi devam ettirdiniz, iki kişi bitirebilirsiniz. Bazen bu kararı bir kişi verebilir ancak bunu partnere yüz yüze söylemek ve ilişkiyi bitirmenin nedenleri hakkında konuşmak iki taraf için de faydalı olabilir.
Ayrılık sonrası terapiye başlamak bireyler için faydalıdır. Bazen benzer döngülerdeki insanları seçeriz. Çok alakasız gibi görünen kişilerle aynı döngülere düştüğünüzü fark ediyorsanız, ilişkileriniz aynı şekilde sonlanıyorsa, hep aynı şeyleri yaşadığınızı düşünüyorsanız o zaman döngünüzü keşfetmeniz ve sağlıklı seçimler yapmanız için terapi size yol gösterecektir.
Sonuç olarak şunu söylemek isterim ki umut hep var. Ayrılık sonrası yas süreci başlayabilir. Belki biraz yalnız kalmaya, belki sosyal desteğe, belki dikkat dağınıklığına ihtiyacınız var. Olabilir. İhtiyaçlarınızın farkında olun. Kendinizi eve kapatmayın. Yas süreci ne kadar sağlıklı atlatılırsa sahalara dönmeniz o kadar kolay olur. Belki de sizin için doğru ilişki o değildi, doğru kişi o değildi. Peki siz doğru kişi miydiniz? Ayrılık sonrası kendinize sorun: Bu ilişkiden kendimle ilgili ne öğrendim? Çünkü ilişkiler bize dair. Bizim yansımamızı gördüğümüz yer. Kendinizle olan ilişkinizi oturttukça diğer insanlarla olan ilişkinizin de kolaylaştığını göreceksiniz.
* Photo credit: a href=httpswww.freepik.comphotosdivorceDivorce photo created by freepik - www.freepik.coma
Comments